27 Ocak 2018 Cumartesi

GELİN YENİ BİR SAYFA AÇALIM.....

Bugün yazıma "Gelin yeni bir sayfa açalım" diye başladım.

"Sebebi nedir?" diye soracak olursanız; huzurlu bir yaşam sürmenin çok da zor olmadığını, mutlu bir hayat sürmenin mümkün olduğunu ve bunu  istediğimizde hepimizin başarabileceğini göstermek istiyorum.

Aslında bize mutluluk ve huzurun kapısını açacak  şifre, yabancı literatürde çokça kullanılan "Life is an Illusion" yani "Yaşam bir sihir" bir başka ifade ile "Algı yansıması"" tabirinin içinde saklı.
Evet, yaşam dediğimiz şey bir algı yansıması, her bir bireyin kendine göre yaşamı algılaması ile alakalı bir durum.

Aynı dünyada yaşayan bizler, neden farklı algılamalara sahibiz?
Bu sorunun cevabını isterseniz gelin birlikte arayalım.

Şöyle geri dönüp baktığımızda göreceğiz ki; hepimizin yaşamlarında, doğduğumuz andan itibaren  bulunduğumuz çevre, sosyal ve maddi şartlar vs. açısından farklılıklar gösteriyor.
Açıkçası kimsenin yaşam senaryosu ve geçmişi, yani ruhsal mirası birbirine uymuyor. Belki benzerlikler bulunabilir, ancak aynı olması mümkün değil. Dolayısı ile, yaşadığımız ve karşılaştığımız olaylar hepimizin düşünsel sistemine farklı yansımalar yapıyor. İşte, bütün bu farklılıklar doğal olarak farklı algılamalara sahip olmamıza sebep oluyor ve bunun için hepimiz olaylar karşısında farklı tepkiler veriyoruz.

Peki, sorarım hiç düşündünüz mü, neden insanlar aynı olaylara farklı tepkiler verir?
Sebep aslında çok basit, tamamen yukarıda bahsettiğim gibi algı farklılıklarından kaynaklanan bir sonuçtur, verilen farklı tepkiler. Bir başka şekilde ifade edecek olursak, yaşanmışlıkların farklı yansımasıdır.

Burada yeri gelmişken bir konuyu hatırlatmak isterim.
Şöyle bir düşünelim; kendi algılarımız ve peşin hükümlerimiz yüzünden başkalarını nasıl acımasızca yargılıyor ve sırf bu yüzden hem kendimizi, hem de karşımızdaki kişileri mutsuz ediyoruz.

Yazımın başına "Gelin bir sayfa açalım" derken, aslında söylemek istediğim bu algı yansımasını nasıl kontrol edebileceğimizi, bizi negatif etkileyen şeyleri nasıl pozitife çevirebileceğimizi işaret etmeye çalıştım. Bu yeni sayfa açılımını bundan böyle  "Mutluluğa Yolculuk" diye adlandıracağım.

Ancak, adına "yeni bir sayfa açmak" veya "mutluluğa yolculuk" demekle, bu yola öyle kolayca çıkılmıyor. Bazılarımızın aklına hemen şu soru geliyor;
"Bugünün dünyasında ve maddi zorlukları ile mücadele ederken nasıl mutlu olabiliriz ki?"
Zaten, cevap da bu soruda gizli, yazımda bunu anlatmaya çalışıyorum. Unutmayın, bu dertler hiçbir zaman bitmeyecek. Zorlu bir imtihan için geldik bu aleme ve biri bitip diğeri başlayan bir imtihan.
Yapılacak şey yaşananları yönetebilmekten geçiyor. Önemli olan bizim buna hazır olup olmadığımız, daha da önemlisi, bizim mutlu olmayı gerçekten  isteyip istemediğimiz...
Püf noktası işte tam da burası...
Zira bazı insanlar maalesef mutlu olmamaya kodlanmıştır. Nedense onları mutlu etmek hiç de kolay değildir. Onların derdi dış alemle değil, kendileri iledir. Sürekli dış dünyanın onları bu hale getirdiğini söylerler ve bu mazereti üretirler. Halbuki, mutluluk dediğimiz şey dış dünyada değil. İçimizde, ruhumuzun derinliklerinde. Arayıp bulacağımız yer de çok doğal olarak bizzat biz ve kendimiz....

Bilir misiniz ki, çoğunlukla bizlerdir yaşamı karmaşık hale getiren ve sonrada bu karmaşa içinde kaybolan ve doğru yolu, huzuru bulmak için mücadele eden. Aslında bizlerin yapması gereken büyük resim içinde işin aslını anlamaya gayret etmektir.

Şu soruyu sorarak yola çıkabiliriz. Benim iyi dediğim niye bir başkası için kötü, niye benim güzel dediğim bir başkası için değil.
Bu noktadan hareketle bakarsak bir gerçekle yüzleşiyoruz. Herkesin kendi doğrusu var. Aynı resme bakıyoruz ama birisi gördükleri ile mutlu olurken, diğeri tam aksini yaşıyor.  Bu düşünceden yola çıkarsak madem algılarımız ve yaşadıklarımız bizi bu kadar etkiliyor, o zaman tek yapılması gereken bu etkinin tesirini azaltmak ve bunu yönetebilmek.

Bunun en basit formülü yaşama pozitif bakmaktan geçiyor.
Yaşadığımız dünyada çok fazla güzellik var ama önemli olan biz güzelliklerin farkında mıyız?
Şöyle bir etrafınıza bakın; yeryüzü, gökyüzü yaşadığımız evrende gördüğümüz, duyduğumuz algılayabileceğimiz o kadar çok güzel şey var ki.
Bunların her biri bizi mutluluğa taşıyacak şeyler ama gözümüzün önündeki bu güzelliklerin farkına varmıyoruz. Adeta gözlerimiz körmüş gibi kontrol dışı bir yaşam sürüyoruz ki, bu kontrolsüz yaşam bizi mutsuzluğa sürüklüyor.

Eğer bir yerden başlayacaksak, gelin önce kendinizi sevmekten başlayın.
İnsan denen varlığın kendi başına nasıl bir muhteşem yapı olduğunu anlamaya çalışın.
Unutun yaptığınız hataları, onları bir hata diye görmeyin. Onlar yaşamınızdaki gereklilikler idi. Onları yaşadığınız için bugün olduğunuz yerdesiniz.
Önemli olan o yaşadıklarınızdan ne ders aldığınızdır. Zira, şunu hiçbir zaman aklınızdan çıkarmayın,.. her yaşananın, bir sebebi vardır.

Bir düşünecek olursanız, herkesin mutlu olması için farklı farklı sebepler vardır. Kimisi yerken, kimisi gezerken, kimisi konuşurken, kimisi okurken...bazen çok küçük şeylerdir bizi mutlu eden...
Önemli olan sizi mutlu eden nedir, onu bulmaya çalışın. Ara sıra tefekküre dalın, kendinizle kalın...dinleyin kendinizi...ne arıyor, ne istiyorsunuz?
Başkalarının sizi kullanması,yönlendirmesi, yönetmesine müsaade etmeyin.

Meditasyon dediğimiz şey tam da budur.
Siz başkalarını dinlemeyin, kendi yolunuzu bulun...kimi yoga yapar, kimi inzivaya çekilir, kimi yürür, kimi koşar, kimi okur, kimi yüzer vs... binlerce yolunu keşfedebilirsiniz. Önemli olan, kimin size ne önerdiği değil, sizin bulacağınız yöntemdir. hep aklınızda olsun, siz kendinizi ararken yalnız başınasınız, inanın size kimse yardım edemez... tek yardımcınız sizsiniz...
Sadece bu yola çıkmayı isteyin, bakın her şey önünüze bir, bir gelecek... bazen bunun nasıl gerçekleştiğine inanamayacaksınız..  önünüzde kapılar açılacak ve adım, adım başka bir aleme doğru yola çıkacaksınız..

Ben yıllarca yürüyerek bunu gerçekleştirmeye çalışıyorum. Yürürken dış dünyadayım ama dış dünya ile bağım var mı, inanın farkına bile varmıyorum. Tek yaptığım ruhumun derinliklerine inebilmek, kendimi anlayabilmek... Ben böyle bir yöntem buldum, siz de kendiniz bulun size iyi gelecek yöntemi..
Yıllarca düşünmüşümdür, nedir kendini bilmek? Hep söylenir, kendini bil.... sanırım sonunda buldum...kendini bilmek demek, aslında insan denen varlığın ne kadar değerli olduğunu anlayabilmek. Bütün evrenin bilgisinin aslında bizde gizlendiğini ve saklı olduğunu idrak edebilmek.
Tüm evrensel yapı inanın bunun üzerine kurgulu.
Düşünebiliyor musunuz nasıl bir bilgi taşıyoruz? Maalesef taşıdığımız hazinenin farkında değiliz.

Kendini bil, yani kendini tanı.... kimsin, nesin, neden bu dünyadasın? Bunların cevabını bul...
Farkına var, ne kadar değerli olduğunu gör. Bu dünyanın nimetleri senin için, onları iste, sadece iste...sahip olmamak için sebepler, bahaneler arama...sahip olmak için yolar keşfet..
iste, sadece gönülden, derinden, ruhunun derinlerinden gelen bir istekle iste...bak göreceksin hepsi gerçekleşecek...
İç sesini keşfet, o sende... ruhunun derinliklerinde... senden başkasının oraya erişmesi mümkün değil... ulaş ona... gayret göster, konuş....her şeyi konuş kendinle... anla kendini... bunu ne kadar becerirsen, o kadar mutluluğa yaklaşacaksın... başka bir dünya görmeye başlayacaksın... daha önce gördüğünden farklı... aslında önünde apaçık duran... aslında sana çok yakın olan bir dünya ama senin farkına varamadığın...

Yakalamaya çalış mutluluğu... sadece yanı başında, içinde... çok yakın... uzaklarda arama...
Yaşama biraz da böyle bakmaya gayret et...
Sor kendine "yaşama hiç böyle baktım mı?" diye. Yoksa, tıpkı rüzgarın önünde savrulup giden bir yaprak tanesi gibi oradan buraya, buradan oraya savrulup duruyor musun?

Xention tapınak yazıtlarının son cümlesi mealen şöyle der;
"Bütün kaosuna, karmaşasına, acılarına, kötülüklerine rağmen  dünya insanoğlunun yaşanacak biricik güzel mekanıdır. "

Bu alemde mutlu olmak için milyonlarca sebep varken kendimizi mutsuzluğa mahkum etmenin sebebi nedir?

Son olarak, unutmayın "Life is an illusion", "Yaşam bir algı yansıması" yeter ki, ona nasıl ve hangi pencereden bakacağımızı bilelim....  bir mutluluk penceresi...bakın orada neler gizli, bizleri mutlu edecek ne kadar çok şey var.... haydi, kendimize yeni bir pencere açalım, çıkalım mutluluk için yolculuğa.......