10 Haziran 2017 Cumartesi

GÖREVLİ VARLIKLAR, YOL GÖSTERİCİLER

Spatyom alemi başlıklı yazımda 3 boyutlu dünyaya gelme kararını vermemizden yani doğmadan önce kendimizle olan yüzleşme sürecini ve nasıl geliştiğini anlatmıştım.

Bahse konu dönem kimimiz için çok zorlu, kimimiz için ise rahat geçen bir süreçtir. Bu süreç sonunda, daha önceki yaşamlarımızda hiç deneyimleyenmemiş veya deneyimleyip başarılı olamadığımız senaryoları tekrar yaşamak için karar veriyoruz.
Bu karar verme sırasında ruhsal boyutta daha üst derecede varlıklar, bir başka ifade ile daha tekamül etmiş ruhlar bizlere senaryomuzun hazırlama safhasında yardımcı olurlar.

Bunu takiben, bütün yaşam senaryomuzu hayata geçirmek için spatyomdan 3 Boyutlu dünyaya adım atarız. Bizim dünyaya gözümü açmamızla birlikte, yeni yaşamımızda bizi gözleyen ve koruyup kollayan varlıklar vardır. Bu varlıklar bizim yaşam senaryomuzu etkileyecek herhangi bir aksaklık veya olumsuzluk halinde devreye girerler ve yaşam senaryomuzun bozulmasına engel olurlar. Bu varlıklar hiçbir zaman bizimle doğrudan irtibat kurmazlar. Tek vazifeleri vardır, o da yukarıda bahsettiğim gibi sadece yaşamımızda senaryomuzu bozacak, değiştirecek olaylar olduğunda devreye girer, bizi korur ve kollarlar.
Bir başka ifade ile bu görevli varlıklara koruyucu meleklerimiz de diyebiliriz.

Hepimizin yaşamında sanırım karşılaştığı veya en azından bir yakınından duyduğu bir takım olaylar olmuştur. Beklenmedik bir kazadan kurtulmak, özellikle sonu ölümle biten hadiselerden salise denecek zaman farkıyla sıyrılmak, kısacası yaşamımızı kurtarmak.
Büyük bir çoğunlukla bizler bunun farkında değilizdir ama yardımcılar, koruyucular veya rehber diye adlandırabileceğimiz varlıklar hep bizimle birliktedirler. 
Tehlike anında beklenmeyen bir şey olursa, bir mucize gerçekleşir ve kurtuluruz bu tür beklenmedik olaylardan. Sıkça kullandığımız "Allah korudu" veya "Verilmiş sadakamız varmış" tabiri birebir bu olaylar için geçerlidir.

Koruyucularımızın müdahalesi, genellikle olaylar olduğunda önümüzdeki seçenekler içinde tehlikeli olandan bir şekilde uzak tutma, rüyalarda ikaz etme, 6. his dediğimiz benzer duygular gibi tezahür eder.
Koruyucularımız bir yaşam boyu bizimle olabildikleri gibi, yaşam senaryosunda olacak değişimde farklı koruyucu veya yol göstericiler de devreye girebilir.

Bu noktada esas önemli olan bir şeyi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Eğer, algılarımızı açabilmişsek ve maddi dünya ile ruhsal dünyada belli bir seviyeye gelmişsek, olanları hissetme, algılama ve hatta belli boyutta bir iletişim bile kurmak mümkündür.
Bir başka ifade ile algıların açılması demek, evreni ve yasalarını anlamak, yaşama dair işaretleri algılamak ve anlamlandırmak demektir.
Bugün geldiğimiz nokta itibariyle insanlığın tamamında bir algı artışı ve değişim yaşanmaktadır. Bu değişim sayesinde artık ruhumuza dokunan, çevremizde olan canlı cansız ne varsa, onlar da bize yol gösteren birer rehber konumundadır. Tabii ki bu bizim ruhsal dünyamızda yol gösterici rehberlerimiz için bir engel değildir.

Bir arada yaşadığımız dünyamızda aslında her birimiz de diğerlerimiz için bir rehberdir. Daha önceki yazımda bahsettiğim gibi hepimiz çevremize pozitif veya negatif enerji yayıyoruz ve bu yayılan enerji ile bir birimizi etkiliyor, gelişmemize ve tekamül etmemize yardımcı oluyoruz.

İçinde bulunduğumuz evren farklı katmanlarında ki enerji ve titreşimlerden oluşur ve her bir farklı titreşim noktasında farklı bilgi ve algılama vardır. Dolayısı ile akıl ve bilgimiz yanında algılarımızın da açılması ile bir üst titreşim alanında bilgi kullanır hale gelebiliriz. Farklı bir seviyeye geçtiğimizde yeni bilgi bizlere rehberlik eder.
Kısaca söylemek gerekirse evren bir maddesel bütünlüktür. Sistem içinde farklı boyutlara geçildikçe ve yükseldikçe madde yapısı süptil hale dönüşür. Süptil hale dönüş demek aynı zamanda varlıkların hızı, enerjisi ve doğal olarak frekanslarının yükselmesi demektir. 
Tabii şunu da söylemek gerekir ki, her bir üst boyuta çıkışta varlığın enerjisi, bilinci, algısı ve gücü artar. Ancak, tıpkı bizim boyutumuzda nasıl ki farklı bilinç düzeyinde varlık ve maddeler varsa her boyutun da aynı şekilde bir yapısı ve düzeni vardır.
Üst boyuttaki varlıklar bir alt boyuttaki varlıklar için yol göstericidir ve gerektiğinde görevli olarak alt boyuta geçerler.

Peki görevli varlıklar, yol göstericiler sadece ruhsal boyutta mı bulunur?
Hayır, bu varlıkların sadece ruhsal boyutta olduğunu söylemek doğru değildir. Bir de yaşadığımız 3 boyutlu dünyada, tıpkı bizler gibi gözle görülen elle tutulur görevliler vardır ki, bunlarda görevli varlıkların diğer örneğidir.
Bu görevlilerde zaman, zaman hayatımıza giren bizlere hiç ummadığımız anda yardım eden, elimizden tutan, zorluktan çıkaranlardır. Şöyle bir düşünün; zaman, zaman bazı olaylar olur, umulmadık bir an, umulmadık bir olay ve başımız sıkışır, zorda kalır, çözüm bulamayız, çaresiz kalırız. İşte o çaresiz anımızda birisi gelir yardımımıza, bizi çeker çıkarır olumsuzluğun içinden ve kaybolur gider, kaşla göz arasında yok olur.
Bunun için yine günlük yaşamımızda kullandığımız bir sözü hatırlatmak isterim, sıkça kullandığımız bir söz, "Hızır gibi yetişti" tabiri bu durumu çok iyi anlatır.
Sanki sihirli bir el değmiş, olmadık bir anda birisi ortaya çıkmış ve yardımımıza yetişmiştir.

Sonuç olarak ruhsal boyutta ve maddi dünyada yol göstericiler, yardımcılar veya rehber dediğimiz varlıklar yaşamımız boyunca hep bizimle birlikte bulunmakta ve var olmaktadırlar.
Burada örneğini verdiğim bu yol göstericiler dikkat ederseniz kişisel yol gösterici ve yardımcılardır, bireyseldir.

Bir de,bunun dışında toplumun geneline hizmet eden görevliler vardır ki, bunları da iyileştiriciler, öğretmen rehberler ve son olarak  yaratıcılar olarak 3 bölüme ayırabiliriz. Gelecek yazımda bu toplumsal görevliler konusunu detaylı olarak sizlerle paylaşacağım.